For One Democratic State
in the whole of Palestine (Israel)

FOR FULL EQUALITY OF NATIVE AND ADOPTIVE PALESTINIANS

FOR One Man, One Vote

Home


Search

‘Büyük Sultanın Şehri’

 

Ağır bir kar yağışı Anadolu’nun dağ geçitlerini tıkıyor, yollara Acem halısı kalınlığında bir örtü seriyor, şehrin cami kubbelerini, kiliselerini ve çarşılarını beyaza boyuyor; burası büyük imparatorlukların ezeli şehri. Ben Yeruşalayim-Kudüs’ten, Moskova’dan geçerek buraya geldim; bu iki yerin İkinci Roma ile derin bağları var. Birkaç gün önce Kudüs’ün ürpertici duvarları önünde duruyor ve hala okunan eski yazılara bakıyordum: Şehir Muhteşem Süleyman tarafından tahkim edilmiş, Osmanlının en büyük padişahı. Filistin’in heryerinde Osmanlı hakimiyetinin izlerini bulabilirsiniz, çünkü Osmanlılar 400 yıl Ortadoğu’nun koruyucularıydılar. Burayı Bizans İmparatorluğu’ndan aldılar, ama Ortodoks Hıristiyanların ve o kadar Ortodoks olmayan diğerlerinin haklarını ve dini özgürlüklerini korudular. Sizin sert Yeniçerileriniz Ortadoğu’ya modern zamanlara dek barış içinde gelişme imkanını verdiler.

Bunu şimdi anlıyoruz, çok kötülenen imparatorluk gittikten ve Türkler artık Kutsal Belde’nin insanlarını korumadıktan sonra. Batılılar buraya bizleri Osmanlı boyunduruğundan kurtarmaya gelmediler; benim şehrim Yafa’da Napolyon’un askerleri 6000 savaş esirini kurşuna dizdi: Türkler, Araplar, Filistinliler. Bu Siyonist işgaline sadece hazırlık idi. Geçen hafta 50 masum sivil, Filistinli kadınlar, çocuklar ve erkekler General Sharon’un ordusunca katledildi ve Gazze’de bir mezarlığa defnedildiler, Filistin’i Siyonist güdümündeki İngiliz Ordusu’na karşı korurken ölen binlerce Türk askerinin yattığı mezarlığın komşusuydu burası.

Buraya Moskova üzerinden geldim, Ortodoksluğun Üçüncü Roması’ndan, ve size şunu söylüyorum: Doğudaki komşularınız, Müslümanlar ve Ortodoks Hıristiyanlar, Araplar ve Ruslar, sizi eşit insan kardeşleri olarak görüyorlar ve size sempati duyuyorlar. Artık kuşkularınızın cevabını Batı’da aramayın. Burada Doğu’da evinizdesiniz. Büyük Rus tarihçisi Lev Gumilov 13.-14. y.y.da Haçlı dalgasını kıran Rus-Türk dayanışmasını ve elele mücadelesini övmüştür. Modern zamanlarda Vladimir Lenin dostluk elini Mustafa Kemal’e uzatmış ve yenilmiş Türkiye üzerindeki bütün Rus iddialarını kaldırıp atmıştır, çünkü o Türkiye’nin Doğu’nun koruyucusu olarak kendi tarihi rolünü sürdüreceğine inanıyordu. İşte kaderiniz burada: Ayaklarınız Boğaz’ın iki yakasında ve siz İslam’ın Doğusu ile Ortodoksluğun Doğusu’nu birbirine bağlıyorsunuz. İmparatorluk belki gitti, ama sorumluluklarınız duruyor. Küçük Prens’in tabiriyle dize getirdiklerinizin sorumluluğunu ebediyen taşıyorsunuz.

Sizi Avrupa’ya karşı kışkırtmak istediğimden değil, başka türlü. Osmanlı neden yok oldu?

Genelde Avrupa emperyalizmi suçlanagelmiştir. Ama Gazze’de yatan Türk askerlerinin yanında başka büyük bir mezarlık gördüm, İngiliz askerlerinin mezarlığı. Onlar Filistin’i Türklerin elinden çekip almak ve Osmanlıyı bölmek için öldüler. Ülkeleri İngiltere bundan hiçbir hayır görmedi. Askerleri, subayları, politikacıları Siyonistlerce acımasızca öldürüldü. Doksan iki İngiliz vatandaşı sonraları başbakanımız olacak olan Menahem Begin tarafından Ortadoğu tarihinin en büyük terör eyleminde havaya uçuruldu. Siyonistler Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasından çok fayda elde ettiler. Onun çöküşünü hazırladıkları da aklın gereğidir; böylelikle Türk çobandan kurtularak sürüsünün başına üşüştüler.

Artık planları gerçekleşmişti. Osmanlı devletinin harabeleri üstünde yeni bir dünya doğuyordu. Şimdi Irak yok edilmeli, ardından Suudi Arabistan, Suriye, sonunda tüm Osmanlı toprağı ve onun Pakistan’dan Afrika’ya dek tüm komşuları İsrail’in Özel Güvenlik Bölgesi’ne dönsün ve güvenliği Türklerce sağlansın. Bu plan yıllar önce General Sharon tarafından hazırlandı, 1996’da Siyonist Yeni Muhafazakar Richard Perle ve Douglas Feith tarafından gözden geçirildi, şimdi Wolfowitz ve şakirtlerince savunuluyor; bunlar ABD dış politikasını yürüten  kişiler(1). Amerikan Yahudileri bugün İsrail sokaklarını kaplayan devasa posterler için dünya kadar para ödediler: Kudüs’ün El-Aksa camiinin alınmasını istiyorlar. Haram-ı Şerif’in altın kubbesini yıkacaklar, ki burada İslam Peygamberi Hz. İsa ile buluşmuş ve İslam’ı daha önceki vahiyler silsilesine bağlamıştı. Bunlar, Bağdad’a Amerikan füzeleri yağarken ve Amerikan askerleri Anadolu üzerinden Musul’a yürürken olacak. Ve bu olduğunda bu, Türkiye’nin göz yumması ile, onun “İslamcı” hükümetinin göz yumması ile olacak.

Sizin için üzgünüm dostlar. Siz Ortadoğu’nun çobanları idiniz, şimdi kurtların yardımcısısınız. İnsanların hükümdarı idiniz, şimdi Mammon’un (2) kullarının hizmetkarısınız. Siz İslam’ın koruyucusu idiniz, şimdi İslam mabedinin yıkılmasına seyirci kalmak üzeresiniz. Hükümetiniz sıkı pazarlık ediyor: Arap kardeşlerinin kanı kaç para eder? Bu size utanç getirecek: Batılı gazeteler aşağılayarak pazarlıkçılığınız ve paralı askerliğiniz üzerine yazıyorlar. Bundan vazgeçin, Allah Boğaz’daki bu muhteşem şehri Türklere dar etmeden önce, tıpkı bir zamanlar Bizans’a dar ettiği gibi.

Bu İsrail’in çıkarına bir savaş mıdır? Amerika’nın çıkarına mıdır? Batı hakimiyeti için mi, petrol için mi, Hıristiyanlık için midir? Değil. Avrupa emperyalizminin heyulası ardında Yahudi Hazar İmparatorluğu’nun ruhu hortluyor, Yahudi-Amerikan İmparatorluğunun gövdesinde. 7.-9. yüzyıllarda Türk asırlı Hazarlar kendi Yahudi elitlerinin elinde top güllesi oldular. Köleci Hazar Devleti Kiev’den Hazar Denizi’ne dek uzanıyordu, ama Hazarlar bundan bir fayda görmedi. Yönetici kastın elinde esirdiler. İşte o ruh geri geldi, bugün Başkan Bush bir Hazar Hanına benziyor; başkalarının elinde oyuncak bir lider. Bu girişimden Amerikalıların bir çıkarı olmayacak, Türklerin de.

Çünkü bu savaş Mukaddes’e karşı veriliyor ve Mukaddes oyuncak değil. Kısa süre önce bir Amerikan uzay mekiği, içinde bir İsrailli savaş pilotu ile birlikte Irak savaşı için hazırlıklarda bulundu(3). Saat tam 9.00’da bu uzay aracı Texas’ta adı Palestine (Filistin) olan bir kasabanın üzerinden geçerken bir yıldırım isabetiyle yandı. Daha ne işaret bekliyorsunuz? En büyük Mammon tapınağı, Wall Street’in Dünya Ticaret Merkezi İkiz Kuleleri’nin yıkılışından efsanevi bir El-Kaide örgütü sorumlu bulundu. Bir buçuk yıl geçti, Amerikalılar Afganistan’ı aldı ve binlerce esiri hapsetti, ama bu iddia için ufacık bir ikna edici delil bile bulamadılar. Uzmanlara göre bu kulelerin uçak isabetiyle yıkılması imkansız. Belki de bu Mukaddes’in Mammon’la savaşının işareti değil mi? Görmek istemeyenlerin göremediği yeni bir savaş oluyor, manevi güçlerin bir savaşı. Türkiye burada doğru yerde yerini almalıdır.

 

(22/02/2003’te Cemal Reşit Rey Konser Salonu’ndaki konuşmasından alınmıştır.)

 

1) Bill ve Kathleen Christison, the CIA analysts, on Counterpoint site, for wealth of resources.

2) İncil’de adı geçen Para Tanrısı

3) İsrailli pilot 1982’de Irak’ın Osirak nükleer reaktörlerinin bombalanmasında görev almıştı ve Uzay Mekiği Columbia’da bulunmasının Irak’ta hava saldırı hedeflerinin uzaydan tespitinde yardımcı olması nedeniyle olduğu iddiaları vardır. İddialar yalanlanmamıştır.

 

Home